22 Kasım 2015 Pazar

Bol keseden “Vatan Sağolsun”

Niye feda edersiniz sevdiklerinizi? Var mıdır bir nedeni? Toprağa düşen her çocuk, eş, kardeş bitmek bilmeyen bir yürek yarası hediye ederken size, geriye hayatı anlamlı kılan ne kalır ki?

Bol duyduk bu kahrolası, düşman ülke olmayan adı dahi savaş denilmeyen ama bir savaş tanımının tüm unsurlarını taşıyan öldürmelerden sonra o cümleyi.

Yıllardır sanki şartlanmış bir öğreti etrafında, aynı nakaratı tekrarlıyor bazıları: “Vatan Sağolsun”

Bu ülkenin tarih kitapları dahi ölmeyi emrediyor.



“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır

Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”

Mithat Cemal Kuntay büyük ihtimalle, tarihi savaşlar mezarlığı olan bu ülkedeki ölme hevesimizi resmederken bu dizelerle, toprak için sevdiklerini toprağa gömerek yol alınmayacağını o günün koşullarında telkin etmiyordu. Belki  M. Cemal Kuntay “On Beş Yılı Karşılarken” şiirini bu dizelerle sonlandırırken, birilerinin keyfi için toprağı kanla sulayın demek istemedi.

30 yılı aşkın süredir bedenler topraklara düşüyor. Ne için, niye öldüğümüzü bilmeyen bir şaşkınlık içinde. “Vatan sağolsun” cümlesi tüm duyguları yırtarcasına bazen bir tabutun başındaki yokluk-yoksulluk arasında büyüttüğü zoraki bir askerliğin  ara yerinde gelen çatışma kurbanı bir gencin çaresiz, gariban annesinin dilini kilitlemesi gerekirken dökülüveriyor, bazen doyamadığı eşinin tabutuna tırmanarak son kez yüzünü göreyim diyen bir eş söylüyor tüm yıkıcılığına inat.

Kanla sulanmış topraklardan vatan yaratıyor, insanları köylerinden sürgüne, göçe, terk etmelere zorlayarak vatanı koruyoruz!

Bırak git arılarını derken bir dağın yamacında; kurda, kuşa yem olmasın diye uykusuz gecelerin tam hasılatını alacağı sırada bazen bir arıcıya söylüyoruz, bazen koyunu, keçisi, ineğini toplayıp elektriksiz, susuz, yolsuz ama “Benim köyüm. Burada ölürüm yinede gitmem” diyen bir köylüyü tam mekana dahi dönüştürmeden köyünden sürerek vatanı koruyacağımızı sanıyoruz.

Doğa dahi insansızlıkta küsüyor. Bu nedenle “SAVAŞA HAYIR, BARIŞI HAYKIR” diyen Toplumsal Barış İçin Gençlik Girişimi Sözcüleri Ferhat Güven ve Eylem Çelik’in öncülüğündeki bu girişimin çabası, ilde onca gösteriye rağmen anlamlı eylemlerden bir kaçı olarak hafızamızda yer ediyor.

Savaşa DUR demek, BARIŞI HAYKIRMAK belki bu ülkede ortak reflekse dönüşürse, ilk kez gerçekten bu caddelere, sokaklara, çocuklara adını verdiğimiz ama bu yaşımıza kadar görmemizin nasip olmadığı barış gelecek.

Vatan sağolsun!

Toprağı korumak için toprağa düşülebilir…

Belki?

Ama bu savaşın taraflarından hangisi toprak istiyor diğeri koruyor, bilen var mı?

Acıların yol güzergahı oldu yürek. Yeter artık yahu…sarıldığınız sevdiklerinizin tabutlarından başınızı kaldırdığınızda VATAN SAĞOLSUN öğretilmişliği ve şartlanmışlığını bir yana bırakarak, “Vatanı çocuklarımız ve sevdiklerimizle yaşamak için istiyoruz” diye haykırın.

Vatan sağolsun da; ölen çocuğun, kocan, kardeşin, baban, ağabeyini soğuk toprağa cansız teslim ettin, toprak kanla sulandı, vatan kan ağladı, neyi korudun, kime kalacak vatan?

Tüm sevdiklerimiz giderken…

Bir defa olsun artık silkinin ne olur…

Vatanı, sevdiklerinizle yaşamayı öğrenin.

Ve artık bu kadar kolay ölü toprağa, ölmüş sevdiklerinizi gömüp tabutu başında aynı cümleyi tekrarlamayın.

O vatan uğrunda bir asra yakın zamandır ölünüyor. Başka ülkelere karşı verilen savaştaki kayıplar anlaşılabilir şey de, bundan sonra bayrağa rengini veren kan artık dursun diye haykırın.

Toprak üstünde tarım yapılıp, sevdiklerimiz üzerinde yaşarsa anlamlıdır deyin. Bir kez olsun SAVAŞA HAYIR deyin ve BARIŞ isteğinizi haykırın

Aynı gökkubbe altında, sözcüklerini anlamadığımız, farklı dillerdeki her ağıt aslında aynı şeyi söyler.

Çünkü acının ve ağıdın vatanı yoktur. Düştüğü yerde hep aynı oranda çukur açar ve her yüreği kocaman bir sağolmayan ve asla da olmayacak silüet vatana dönüştürür.

                                           Hüsniye KARAKOYUN
                                           Tunceli EMEK Gazetesi
                               husniyekarakoyun@tunceliemek.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder