22 Kasım 2015 Pazar

Anneler Gününden ANAyasal Zemine Kaydık

Tarih ne zaman sıkışsa, yahut Türkiye’nin erk’leri erkekleşse, hemen kadın figürüne sarılır. Kendisini kurtaracak mecrada, öyle çok yer vermeden ama, vazifeyi de kurtarmak maksatlı, kadın söylemi üzerinden bir parmak balla kadını oyalarken, kovanları yan masadaki erkeğe servis eder.

ANAyasa Mahkemesi, kısa süre önce yeni başkanını seçti. Kurulduğu 1961 yılından bu yana koltuğu bir kez kadına lütfetmiş babaların kontrolündeki bu ülkenin Anaç yasasının kürsüsünde, 17 babacanın arasında bir tek kadına yer verilmemiş.


  Seçimlerde “kadın kotası 10, yok yok ben 20 yapayım da fark atayım, hadi el sıkışalım 30,  üstü olmaz vallahi, olsa dükkan senin” diyen pazarlıkların arasında kadını sona, sondan bir önceye koyarken hep birlikte sağ elimizi yumruk yaparak solun arasından geçirmek suretiyle selamlamayı boyun borcu bildiğimiz bu durum, giderek “çok veriyorum topluca geri alıyorum.” Paradigmasında komik ve sevimsiz de olmaya başladı.

Şu kadınların eşitlik zırvalığında, bir de kapımızı açsınlar narinleşmesinin arkasına sığan kocaman sipiritüel çatlaklıklarda “yahu eline mi yapışır o kapı, aç da gir” demek gelip duruyor zihin sağanağıyla.

Sahi bu kadar beklentinin arasında, yetiyordur herhal size Kadınlar Günü, Anneler Günü, Sevgililer Günü… Zira erk’eklerin en çok karşı çıktığı şeydir kadınlara dair çok sayıda güne rağmen, son zamanlarda sözde tüketim toplumu hikayesinin arkasına iliştirilerek gündemleştirilen Hazirandaki Babalar Günü’nün tekliğine itiraz.

N’etsin şimdi baba o günü? Zira babaya alınan hediye; yine babanın, kocanın, yahut bir ağabeyin cebinden tırtıklanırken, çeyreğiyle babaya, sonrası yine kadına yontulan hediyeyi öyle değil mi?

Adalet Tanrıçası Themis, gözlerini adaleti adil dağıtsın diye mi bantladı, yoksa erkekler eline teraziyi tutuştururken gözünü bantlayarak gerçekleri görmesin, körleşsin mi istedi bilinmez, ancak seçime yaklaşılırken, Tunceli’deki farklı partilerden iki kadın adayın durumuna ve kadınlarla kurdukları sürrealist iletişime bakınca, ortada bir de ANAyasa Mahkemesindeki 17 erkeğin durumundan etkilendik. Bu sarsıntıyla “Aç Gözünü Tanrıça” dedik ve Themis’in gözlerindeki bandı kaldırdık. Dileyelim bu kaldırdığımız bant, tüm kadınları aydınlatır ve gözlerine inen perdenin kalkmasına neden olur.

***
Anneler Günü madem, önce varlığıyla hayatımızın en kıymetli şeyi olarak addettiğim kendi annemin gününü kutlarken, aynı oranda kıymetli babamı da yad tutmadan, genele yayayım kutlama ve saygı cümlelerimi; TÜM KADINLARIN ANNELİK GÜNLERİNİ kutlayayım.

Bir de kısa bir serzeniş niyetine; CHP ve HDP’nin Tunceli’deki kadın adaylarına, bu günü kutlarken tek cümleyle sorayım: Dersim kadınla özgürleşecek sloganından sıyrılırsanız, tüm hayatınızda ve siyasetteki geçmişinizde kaç kadının omzuna dokundu şefkat elleriniz, bileydik iyiydi…?


                                                       Hüsniye KARAKOYUN
                                              husniyekarakoyun@tunceliemek.com.tr

Bizi Tunceli EMEK Gazetesinin facebook sayfaları olan (TunceliEmek veya Tunceli EMEK Gazetesi), Tunceli EMEK Gazetesi Grubu (Tunceli EMEK Gazetesi) ile Twitter’dan da (@TunceliEMEK) takip edebilirsiniz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder